Eylül 2024

26 Eylül 2024 tarihinde Duesseldorf içişleri bakanlığı önünde Deniz Yıldız'ın oturum hakkının gasp edilmesine karşı yapıldı. Eylem esnasında sloganlar atıldı ve açıklamalar okundu. Eyleme yaklaşık 10 kişi katıldı. Eylem1 saatin sonunda yine sloganlarla bitirildi.

OTURUM HAKKIMIZ GASP EDİLEMEZ!

Yıllardır Hücre ve Kuyu Tipi Hapishanelerde AĞIR TECRİT Koşullarında Kalan devrimci   tutsakları fiziki ve psikolojik olarak çökertmekte ve hastalanmalarına yol açmaktadır. Tecrit işkencedir. İşkenceye son verilsin

Ayrıca, tecrit hastalıkların teşhisi ve tedavisini engellemektedir. Bu şekilde, erken teşhisle tedavi edilebilecek hastalıklar tedavi gecikmesi yüzünden ölümlere yol açmaktadır ve tutsaklar Güler ZERE ’nin dediği gibi ölümün kıyısına getirip sadece dışarda ölme hakkını tanımaktadır. AKP kasten tutsakların teşhis ve tedavilerini engelleyerek onları katletmektedir.

AKP KENDİ HUKUKUNU UYGULAMIYOR, YASALARINA DA UYMUYOR!

Ceza ve Güvenlik Tedbirleri Hakkındaki Kanun’un 16. Maddesine göre cezanın infazı mahkûmun hayatı için tehlike oluşturuyorsa cezanın infazı ertelenir. Ama bu karar Adli Tıp Kurumu’nun gerekli raporu vermesine bağlanmıştır. AKP’nin hizmetindeki bu kurum da tutsaklar ölümün kıyısına gelinceye kadar bu raporu vermemektedir ve bu raporu verdiğinde artık geç olmaktadır.

Bu da yetmiyormuş gibi AKP Adli Tıp “Hapishanelerde kalamaz” raporu verse bile bu raporun Terörle Mücadele Birimleri tarafından da onaylanmasını istemektedir.

Bu düzenin hiçbir kurumu meşru değildir. AKP hırsız, yağmacı ve çürümüş bir iktidar partisidir.

DEVRİMCİ TUTSAKLAR ONURUMUZDUR

TÜM HASTA TUTSAKLAR SERBEST BIRAKILSIN

ADALET İSTİYORUZ

Faşist AKP İktidarı, Çağlayan Adliyesi Önündeki Eylemin Ardından Demokratik Kurumlara, Evlere Yönelik Arama ve Gözaltı Adı Altında Bir YIKIM SALDIRISI Yaptı, Yüzden Fazla Devrimci ve Halktan İnsan Gözaltına Alındı, 61 Kişi Tutuklandı.

 28 Eylül 2024 tarihi itibariyle Kalan Tutuklu Sayısı 32 kişidir

 BU ARAMA DEĞİL, YIKIMDIR! BU ARAMA DEĞİL, TALANDIR!

YIKILAN, KIRILAN, DÖKÜLEN KURUMLARIMIZA YÖNELİK BU

SALDIRI HUKUKİ DEĞİL, YASA DIŞIDIR!

AKP’nin Faşist Polisleri Kurumlarımızı, Evlerimizi Adeta YIKMAYA Geldiler. Bu Yapılan TALAN VE GASP ARAMASIDIR.

AMAÇ; ARAMA DEĞİL, TERÖR ESTİRMEKTİR

AKPNİN ESTİRDİĞİ FAŞİST TERÖRLE, NAZİLERİN UYGULADIĞI

FAŞİST TERÖR AYNIDIR.

NAZİ HUKUKUNDA NASIL“DÜŞMAN HUKUKU” SÖZ KONUSUYSA

AKP’DE MİSİLLEME YAPMAK İÇİN DÜŞMANCA SALDIRMIŞTIR.

BU SALDIRILAR TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİMİZE YÖNELİKTİR.

Naziler, Hukuku Toplumda İstemedikleri Kişi ve Gruplar Üzerinde Bir Baskı Aracı Olarak Kullandılar. Muhaliflerini Savunmasız Bırakarak, Yasalarla Tasfiye Ettiler, Toplama Kamplarıyla Da İmha Ettiler. AKP’de NAZİ HUKUKUNU UYGULAYARAK HALKA DÜŞMANLIK SAÇIYOR.

KURUMLARIMIZDA SUÇ VE SUÇLU ARAMANIZA GEREK YOKTUR!

ÇÜNKÜ ASIL SUÇLU KATİL AKP İKTİDARI, İKTİDARIN EMRİNDEKİ HAKİMLER, SAVCILAR VE İŞKENCECİ POLİSLERDİR. HUKUKSUZ ARAMALARA DERHAL SON VERİLMELİDİR!

HAKSIZ TUTUKLANAN TÜM TUTSAKLAR DERHAL SERBEST BIRAKILMALIDIR.

AKP faşizmi hasta tutsakları serbest bırakmayarak tedavi olma haklarını gasp ederek hasta devrimci tutsakları katletmek istiyor.

Devrimci Hasta Tutsak Hasan Karapınar’ın Tedavisi Engelleniyor Faşizmin hukuk terörüyle tutuklanan ve keyfi baskılarla, engellemelerle sağlık tedavi hakkı elinden alınan Hasan Karapınar katledilmesine izin vermeyelim.

Kanser hastası devrimci tutsak Hasan Karapınar derhal serbest bırakılsın. AKP faşizminde merhamet değil adalet istiyoruz.

Kanser Hastası Devrimci Tutsak Hasan Karapınar Serbest Bırakılsın

Tüm Hasta Tutsaklar Serbest Bırakılsın.

TAYAD'lı Aileler ‘in başlatmış olduğu Ankara yürüyüşünde Sara Doğan, Nagehan Kurt, Lazım Caner ve Hasan Toğan Gebze'den gözaltına alındı.

Gece saatlerinde Kocaeli'nde serbest bırakılacağı bilgisi verildi.

Kuyu Tipi Hapishaneler Kapatılsın

Gözaltına Alınan TAYADLILAR Serbest Bırakılsın

Kahrolsun Faşizm Yaşasın Mücadelemiz

Halkın Sesi Radyo, Ortadoğu programında FHKC Suriye Sorumlusu Halid Halil ile yapılan röportajı paylaşıyoruz. 

 

Site Linki:

https://halkinsesiradyo.net/index.php/2024/09/30/roportaj-fhkc-suriye-sorumlusu-halid-halil/

 

Youtube:

youtube.com/watch?v=4EH9jjOlBQI

 

Sorular

1.Kendinizi ve FHKC ‘yi özetle tanıtır mısınız?

 

2.FHKC’nin Aksa Tufanı Operasyon Odasındaki konumu nedir?

 

3.FHKC, Hamas’a nasıl bakıyor? Cephe ortaklığınızda ideolojik bakış açınız nedir?

 

4 FHKC, Siyonist İsrail' Lübnan'daki çağrı cihazı saldırılarıyla ne yapmaya çalıştığıyla ilgili ne düşünüyor?

 

5. FHKC bağımsızlık mücadelesi bağlamında enternasyonalizme nasıl bakıyor?

Halkın Sesi Radyo, Güneşin Sofrası'nda 29 Eylül Pazar günü, tiyatrodan şiire, belgesel ve kitap tanıtımlarının yer aldığı, konuk olarak edebiyatçı Türkan Doğan'ın katıldığı, insan hikayelerinde Neşet Ertaş'ın anlatıldığı ve Boran Yayınlarından çıkan ''Bir Devrimci Dursun Karataş'' kitabının tanıtımının yapıldığı bölümün kaydını paylaşıyoruz.

https://halkinsesiradyo.net/index.php/2024/09/30/gunesin-sofrasinda-halk-ozani-neset-ertas-anlatildi/

Halkın Sesi Radyo, Harika Sohbetler, kıssadan hisseler, atasözleri, türküler, şiirlerle, 29 Eylül Pazar tarihinde yayınlanan, Kuyu Tipi hapishanelere karşı Süresiz Açlık Grevi direnişini 183. gününde zaferle sonuçlandıran Rezzan Şengül'ün konuk olarak katıldığı bölümün kaydını paylaşıyoruz.

https://halkinsesiradyo.net/index.php/2024/09/30/rezzan-sengul-grup-yorum-kuyulara-sigmaz/ 

28 Eylül günü Yunanistan’da açılan HFG’nin açılışı yapıldı. Etkinliğe uyuşturucuya karşı mücadele de şehit düşenler başta olmak üzere tüm devrim şehitleri için bir dakikalık saygı duruşu ile başlandı. Ardından uyuşturucuya karşı mücadele şehit düşen Birol Karasu, Hasan Ferit Gedik, Kemal Delen, Recep Hasar ve İbrahim Devrim Top’un kısa özgeçmişi anlatıldı.

Açılış programına Türkiyeliler dışında Yunanlı dostlarımızda katıldı.

Daha sonra HFG’de tedavi gören bir hasta söz aldı ve konuşması konuklar tarafından ilgi ve dikkatle dinlendi. Özetle şunları söyledi “Buruya geldiğimden bu yana kendimi daha iyi hissediyorum. Uyuşturucudan kurtulacağıma inanıyorum” dedi.

Yunanistanlı Avukat Dimitrios Hacıpanayotu yaptığı konuşmasında:

“Tüm yoldaşları, arkadaşları selamlıyorum. 

İlk önce tüm emekçilere tüm buradaki organizasyonu yapanları ve Hasan Ferit Gedik Derneğini kuranları tebrik ediyorum. Çok akıllı, düzgün ve doğru bir politika yürütüyor. Bunu da gelecek yıllarda gösterecek.

Ben kısa bir şey anlatmak istiyorum. Yaklaşık 20 gün önce bir Yunan gazetesi olan Efimerida’da bir yazı buldum. Buraya getirdim. Bunu size anlatmak istiyorum.  İki cümle de  size anlatacağım. Bu yazının tarihi 10 Eylül 2024’ den.

Selanikte Yunan mahkemesinde kokain satıcısı 5 kişi yargılandı. Mahkeme bu uyuşturucu satıcısı çeteye Müebbet hapis cezası verdi. Bu kokain 1100 tane ayrı paket vardı. Toplamda 600 kilogram ediyordu.

Asıl ilginç olan, beni şok eden; Elimde bir resim var size göstereceğim. Neden göstermek istiyorum? Çünkü bu kanıttır. Satıcılar, Çeteciler, uyuşturucu yapan kişiler tabiki emperyalizmin, faşizmin işbirlikçileridir. Bu resim bunu gösteriyor. Bu yazı içinde vardı. 5 yüz paketin üzerinde NAZİ sembolü vardı. Faşizm örgütlerinde sorun yok. Bunu yazıp imzalıyorlar ve böyle bir sembol koyuyorlar. 

Bu yazı benim arşivde vardı. Bilmiyorsunuzdur eminim. Yunan arkadaşlar da o kadarını bilmiyorlar. Arşivinize koyabilirsiniz.

Buna çok önemli bir delil olarak bakıyorum. O yüzden burayı ziyaret etmek istedim.Her şey için çok teşekkür ederim.

Benim başka bir yerde de işim var,kusuruma bakmayın. Biraz geç kaldım oraya. Ben gideceğim şimdi. Sorun yok çünkü burası çok önemli onlar bekleyebilirler. Şimdi yeri öğrendim ve sık sık geleceğim.

Herkesi tebrik ediyorum” dedi.

 

Prosfika Sağlık Komitesi Konuşmasında­ (İşgal evi sağlık komitesi)

“Biz Prosfika İşgal Evi Sağlık Komitesinden buradayız. Biz de burada açılış için çok mutluyuz. Hasan Ferit Gedik Merkezini kutluyor ve selamlıyoruz.

Bu düzenin bireyci yaşam sistemine karşı biz kolektivizmi savunuyoruz. Çünkü tek çözüm kolektif yaşamaktır. Biz 4 yüz kişi ile birlikte kolektif yaşıyoruz. Biz antiemperyalist, antifaşist, çok uluslu ve genel olarak politik bir yaşamın içindeyiz.

Bu ortak yaşamın içinde tabi ki bağımlı kişilerimiz de var. Tabiki Prosfika komün olarak bu bağımlılıkları kolektif çalışmalar ile kolektif genel yaşam içinde her gün emek vermekle birlikte bu bağımlı arkadaşlarımız daha ileri gidiyorlar ve sorunlarını yavaş yavaş çözüyorlar.

Biz buradaki merkezi çok değerli ve önemli görüyoruz. Biz de bu mücadeleye aynı bakıyoruz” dedi.

HFG açılışına yoğun programlarına rağmen zaman ayırıp katılan Grup Yorum da üyelerinin yaptığı süresiz açlık grevlerini anlattı ve HFG’ye Grup Yorum kitapları ve CD’si armağan etti.

Program HFG emekçisi Nevzat Kalaycı’nın 2001 senesinde Edirne F Tipi Hapishanesinde olduğu zaman kendi yazdığı bir şiirini okudu.

Daha sonra HFG’de tedavi gören hasta da Ahmet Arif’ten güzel bir şiir okudu.

Son olarak Grup yorum dinletisine geçildi. Grup Yorum dinletisinden sonra program son buldu.

 

 

 

Yunanistanlı Avukat Dimitris yaptığı konuşmada uyuşturucu paketlerinin üzerinde Nazi amblemi yapıldığını, uyuşturucunun emperyalizmin dünya halklarına karşı kullandığı bir silah olduğunu ve bizzat devlet tarafından organize edildiğini vurguladı.

Uyuşturucu konulu sinevizyonun izlenmesinin ardından Grup Yorum da açılışta kısa bir dinleti sundu ve HFG’ye Grup Yorum kitapları ve CD’si armağan etti. HFG’de tedavi gören bir hasta ise şunları söyledi; “Buruya geldiğimden bu yana kendimi daha iyi hissediyorum. Uyuşturucudan kurtulacağıma inanıyorum” diyerek Ahmet Arif’ten bir şiir okudu.

HFG adına konuşmayı Celal Akğün okudu. Konuşmada şunlara yer verildi; “Yarın kurumumuza adını veren Hasan Ferit Gedik’in devlet destekli uyuşturucu çeteleri tarafından katledilişinin 11. Yıl dönümünde anıyoruz. Hasan Ferit Gedik Uyuşturucu ile Savaş ve Kurtuluş Merkezi 31 Ağustos 2016 tarihinde devlet polis baskını ile hasta ve çalışanlar gözaltına aldırdı, tutuklattı. 

İki yılda 400 uyuşturucu madde bağımlısını kurtardığımız Türkiye’de HFG faşist AKP tarafından polis karakolu yapıldı. Şimdi o polisler uyuşturucu satıcılarını koruyor.

Türkiye dışında da HFG açtık.

Almanya Duisburg’da da HFG Uyuşturucu ve Kumara Karşı Mücadele Merkezi 14 Mayıs 2018 tarihinde açıldı.

Tedaviler uyuşturucu ve bağımlılık ile savaşımın sadece sağlık yönüdür. Bunun dışında uyuşturucunun ve bağımlılığın getirdiği diğer sorunlar: ekonomik, kültürel yozlaşma, fuhuş, çeteleşme, polis, adli ve adi suçlardır. Hepsinin nedeni politiktir. Sorunun kaynağı emperyalizm ve işbirlikçi yönetimlerdir.

Gerçekte uyuşturucu ve bağımlılıktan politik mücadele ile kurtulunabilir.

Biz burada sağlık yönünden yani tedavi aşamasıyla ilgili konuşacağım. Bundan sonra da uyuşturucu ve bağımlılık sorunları olan her mahallede, mahalle meclislerinin karar ve desteği ile HFG evleri açılabilir. Halkımızı, çocuklarımızı emperyalizmin örgütlü zehri olan uyuşturucudan ve diğer bağımlılıklardan ancak örgütlü halk güçleri ile kurtarabiliriz.

Bağımlılığın tedavi yöntemine geçmeden önce bağımlılık nedir bir hatırlayalım.

Bağımlılık: Kişi beynini hedef alarak, bilincini, düşüncesini ve karar yetisini sakatlayan, madde ve davranışlara fiziksel ya da ruhsal olarak sürekli karşı konulmaz istek duyulması nedeniyle ortaya çıkan süreğen davranış bozukluklarına bağımlılık denir.

Uyuşturucu: Hareketten, gereği gibi düşünmekten alıkoyandır.

Alkol, kumar gibi bağımlılıkları da vardır.

Bağımlılık tedavisi uzun seyirli bir beyin hastalığıdır. Beyindeki bozulmayı kişi tek başına ya da sadece ailesinin, yakın çevresinin desteği ve çabasıyla çözemez. Bu nedenle bağımlılığın tedavisi için emeğimizi örgütleyerek çalışacağımız bu merkezimi açıyoruz.

Bağımlılığın ne irade eksikliği ile ne ahlaki zayıflıkla ne de kişilik zafiyeti ile ilgisi yoktur.

Bağımlılık, bir irade sorunu değil uzun seyirli tedavisi olan fiziki bir beyin hastalığıdır.

Uyuşturucuyu bırakmak kişisel bir irade ile değil, program ve kolektivizmle mümkündür.

Sorunlarımızı bireysel olarak değil, emek ve program ile örgütlü olarak çözebiliriz.

Hasan Ferit Gedik Uluslararası Bağımlılıkla Mücadele Merkezimiz bu emeğin örgütlendiği bir yerdir.

Tedavi sürecimiz ana başlık olarak 3 aşamalı oluşmaktadır.

Tedavinin birinci amacı; Arındırmak, kullanılan maddenin bıraktırılmasıdır.

Tedavinin ikinci amacı; Bilinçlendirmek, aile sevgisi, halk sevgisi, sınıf ve tarih bilinci, yurt sevgisi, emeğin değerini kavramak.

Bu bilgileri yaşamın içinde verirken aşarı yüklenmeden beynini boş bırakmamak. Boş bırakılan beyin sorun üretir. O nedenle sorun değil emek üretmesini teşvik edeceğiz.

Uyuşturucu veya bağımlılık yapan diğer madde ya da davranış biçimlerinin yerine yenisini koyuyoruz. Bunların verdiği sahte mutlulukların yerine emekten elde edilen küçük küçük mutluluklar koyuyoruz.

Emek ve üretimi geliştiriyoruz.

Tedavinin üçüncü amacı; Kişiyi ailesine, halkına, ülkesine karşı sorumluluk sahibi, devrimci niteliklere sahip bir kişi olmasını sağlamak amacındayız. Geçmiş yaşamının yerine içinde bağımlılık olmadığı yeni bir yaşam amaçılıyoruz.

Annelerimize sesleniyoruz! Çocuklarınızla birlikte sizler de tedavinin bir parçası olarak derneğimize gelebilirsiniz.

Unutmayalım ki:

Aileler çocuklarına model olurlar. Kendi yapmadığı bir davranışı çocuğunuza yaptıramazsınız.

Çocuğunuzu suçlamak, eleştirmek, yargılamak, öğüt vermek yerine:

Çocuğa sorumluluk vermek. Kendi yeterliliğini görmesine yardımcı olmak. Bir birey olduğunu fark ettirmek. Alınacak kararlarda fikirlerini almak gibi demokratik aile yaşamını geliştirmek.

Sağlıklı ve güçlü olan aile içi iletişim bireylerin ihtiyaç duyduğu saygı ve sevgiyi aile dışında aramalarına engel olacaktır.

Tüm halkımızı uyuşturucu ile mücadele programının bir parçası olmaya çağırıyoruz.

Gençler! Bir yakınınızla beraber gelerek HFG’de bu hastalıktan kurtulabilirsiniz.

Tüm halkları, emekçileri, uyuşturucu ile mücadeleye davet ediyoruz.

Çünkü uyuşturucu emperyalistler eliyle halkları teslim almak için bugüne kadar bulunmuş en etkili silahtır.

Uyuşturucu; kapitalist sistemin tecridi altında yaşamaya mahkum edilen kişinin görünmez duvarlarla çevrilmiş yaşamındaki gardiyandır.”

Uyuşturucu günümüz dünyasının en büyük sorunlarından birisi. Bilmeliyiz ki bu sorun kendiliğinden ya da uyuşturucu çetelerinin çabalarından ziyade devletin politikası olarak yaygınlaştırılıyor. Öyle ki Almanya, Hollanda gibi ülkelerde artık esrar uyuşturucu olarak kabul edilmiyor. Üzerinde esrar taşımak, esrar içmek yasal hale getirildi. Artık sokaklarda uyuşturucu bulmak ekmek bulmaktan daha kolay. Çünkü her köşe başına bir torbacı yerleştirilmiş.

Buradan ailelerimize bir kez daha sesleniyoruz. Çocuğunuz uyuşturucu bağımlısı olmuş olabilir. Şu iyi bilinmelidir ki bu tek başına onun suçu değildir. Üstelik yalnız ve çaresiz hiç değildir. HFG bunun için vardır.

Uyuşturucunun arkasında devlet karşısında ise devrimciler vardır. Uyuşturucu bağımlısı olmuş olan çocuğunuzu bu nedenle devrimcilere emanet ediniz. Yukarıda da belirtiğimiz gibi Türkiye’de de iki yıl gibi kısa bir sürede 400 uyuşturucu bağımlısı beynini esir alan uyuşturucudan kurtarılmıştır.

Gelin çocuklarınızı uyuşturucu bağımlılığından birlikte kurtaralım. Onlara yeni bir hayat yaşatalım.

Çocuğun uyuşturucu madde bağımlısı olmasını saklamak, gizlemek, aile içinde sır gibi tutmak çözüm değildir. Çözümün adresi devrimcilerdir.

Hasan Ferit Gedik Uluslararası Bağımlılıkla Mücadele Derneği Yunanistan









































































































































Author Name

Halkın Sesi TV

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.