Halkın Sesi TV 2025

BU ARAMA DEĞİL, YIKIMDIR! BU ARAMA DEĞİL, TALANDIR!

YIKILAN, KIRILAN, DÖKÜLEN KURUMLARIMIZA YÖNELİK BU

SALDIRI HUKUKİ DEĞİL, YASA DIŞIDIR!

AKP’nin Faşist Polisleri Kurumlarımızı, Evlerimizi Adeta YIKMAYA Geldiler. Bu Yapılan TALAN VE GASP ARAMASIDIR.

AMAÇ; ARAMA DEĞİL, TERÖR ESTİRMEKTİR

AKP’NİN ESTİRDİĞİ FAŞİST TERÖRLE, NAZİLERİN UYGULADIĞI

FAŞİST TERÖR AYNIDIR.

NAZİ HUKUKUNDA NASIL “DÜŞMAN HUKUKU” SÖZ KONUSUYSA

AKP’DE MİSİLLEME YAPMAK İÇİN DÜŞMANCA SALDIRMIŞTIR.

BU SALDIRILAR TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİMİZE YÖNELİKTİR.

Naziler, Hukuku Toplumda İstemedikleri Kişi ve Gruplar Üzerinde Bir Baskı Aracı Olarak Kullandılar. Muhaliflerini Savunmasız Bırakarak, Yasalarla Tasfiye Ettiler, Toplama Kamplarıyla Da İmha Ettiler. AKP’de NAZİ HUKUKUNU UYGULAYARAK HALKA DÜŞMANLIK SAÇIYOR.

KURUMLARIMIZDA SUÇ VE SUÇLU ARAMANIZA GEREK YOKTUR!

ÇÜNKÜ ASIL SUÇLU KATİL AKP İKTİDARI, İKTİDARIN EMRİNDEKİ HAKİMLER, SAVCILAR VE İŞKENCECİ POLİSLERDİR. HUKUKSUZ ARAMALARA DERHAL SON VERİLMELİDİR!

HAKSIZ TUTUKLANAN TÜM TUTSAKLAR DERHAL SERBEST BIRAKILMALIDIR.

Dünya halkların kanı-canı pahasına kazandıkları halklarımızı korumak ancak direnerek mümkündür.

Devrimci olmanın, hatta demokrat olmanın ilk kurallarından biridir.

Bu kuralı uygulayan Deniz Yıldız yıllardır devrimci kimliği nedeniyle kendisine yapılan “Oturum Hakkı” tehdne, 30 km sınırına ve imza dayatmasına karşı direnmekte.

Hiç kimse, herhangi nedenlerden dolayı kan- can pahasına kazanılan Temel haklarımızdan olan

- Seyahat hakkı

- Oturum hakkını elimizden alamaz.

Bu haklarımızı bize emperyalistler vermemiş, direnişlerle kazandık, direnişlerle koruyacağız.

Biliyoruz; Deniz Yıldız’ın direnişi geleceği şekillendirecektir. Örnek olacaktır. Ruh olacaktır. Umut olacaktır. Bu geçmiş direnişlerde böyle oldu, bugün de böyle olacaktır

Biz Berlin Yorum Kültür Evi olarak Deniz Yıldız’ın direnişini selamlıyor, direnişinde yanında olduğumuzu belirtiyoruz.

Yaşasın Deniz Yıldız’ın Oturum Hakkı Direnişi

Oturum Hakkımızı Geri İstiyoruz

30 km Sınırı Kaldırılsın

İmza Dayatması Kaldırılsın

Berlin Yorum Kültür Evi

23 Ağustosta tekrardan hastaneye gidiyor, Ultrason çekimi için; bu sefer ultrason çekimi sorunsuz yapılıyor. Ultrason çekimi sonrasında yine kulak, burun, boğaz bölümünde, koltuk altında yeni kütleler oluştuğu gözleniyor.

Kanser hastalığı hızla yayınlan bir hastalıktır, bunun tedavisi değil 1 gün bir saat bile gecikmemelidir. Kelepçeli PET çekimi dayatmaları ile şu anda tedavisi engelleniyor, tedavisi yapılamıyor. Bunun ile ilgili Kocaeli Şehir hastanesiyle yapılan görüşmede; kendilerinin aralarında üçlü protokol uygulandığını ve kendilerinin bu Protokol’e uyduklarını Hastane idaresi, Jandarma tarafından kendi aralarında bir üçlü protokol yapıldığını ve bununda; hasta tutsakların kelepçelerinin çıkarılıp çıkarılmayacağı o gün orada bulunan doktorun iradesine bırakıldığı doktorların gelen tutsakların kelepçelerini çıkarmadığını hastane idaresi, savcılık suç işliyor, Kanser hastalığının yayılmasına neden oluyor ve suç işliyorlar.

TAYAD’lı Aileler Olarak Hasta Tutsakların Tahliyesini İstiyor ve Tedavilerinin Dışarıda Yapılmasını İstiyoruz.

HASAN KARAPINARI DA O HÜCRELERDEN ALACAK TEDAVİSİNİN YAPILMASINI SAĞLAYACAĞIZ!

HASTA TUTSAKLAR SERBEST BIRAKILSIN.

Grup Yorum Üzerindeki Baskılara SON

Grup Yorum Emekçileri Tehditlere Boyun Eğmeyecek!

Türküler Susmaz, Halaylar Sürer

Grup Yorum Emekçisi Taceddin Erol Şahin’in Yaptığı Açıklamayı Paylaşıyoruz

Biz bunları kabul etmiyoruz!

Bulunduğumuz Her yerde Sincan 2 No'lu F-Tipi Hapishanesi'ni teşhir edelim!

İşkence Yapmak Suçtur!

Kahrolsun Faşizm Yaşasın Mücadelemiz!

BU ARAMA DEĞİL, YIKIMDIR! BU ARAMA DEĞİL, TALANDIR!

YIKILAN, KIRILAN, DÖKÜLEN KURUMLARIMIZA YÖNELİK BU

SALDIRI HUKUKİ DEĞİL, YASA DIŞIDIR!

AKP’nin Faşist Polisleri Kurumlarımızı, Evlerimizi Adeta YIKMAYA Geldiler. Bu Yapılan TALAN VE GASP ARAMASIDIR.

AMAÇ; ARAMA DEĞİL, TERÖR ESTİRMEKTİR

AKP’NİN ESTİRDİĞİ FAŞİST TERÖRLE, NAZİLERİN UYGULADIĞI

FAŞİST TERÖR AYNIDIR.

NAZİ HUKUKUNDA NASIL “DÜŞMAN HUKUKU” SÖZ KONUSUYSA

AKP’DE MİSİLLEME YAPMAK İÇİN DÜŞMANCA SALDIRMIŞTIR.

BU SALDIRILAR TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİMİZE YÖNELİKTİR.

Naziler, Hukuku Toplumda İstemedikleri Kişi ve Gruplar Üzerinde Bir Baskı Aracı Olarak Kullandılar. Muhaliflerini Savunmasız Bırakarak, Yasalarla Tasfiye Ettiler, Toplama Kamplarıyla Da İmha Ettiler. AKP’de NAZİ HUKUKUNU UYGULAYARAK HALKA DÜŞMANLIK SAÇIYOR.

KURUMLARIMIZDA SUÇ VE SUÇLU ARAMANIZA GEREK YOKTUR!

ÇÜNKÜ ASIL SUÇLU KATİL AKP İKTİDARI, İKTİDARIN EMRİNDEKİ HAKİMLER, SAVCILAR VE İŞKENCECİ POLİSLERDİR. HUKUKSUZ ARAMALARA DERHAL SON VERİLMELİDİR!

HAKSIZ TUTUKLANAN TÜM TUTSAKLAR DERHAL SERBEST BIRAKILMALIDIR.

Grup Yorum emekçileri Rezzan Şengül ve Vedat Doğan; Kuyu Tipi olmayan ve arkadaşlarının bulunduğu bir hapishaneye sevk edilmek istiyorlar. Kuyu tipi hapishanelerin kapatılmasını istiyorlar. Talepleri Taleplerimizdir.

Grup Yorum Üyelerinin Talepleri Kabul Edilsin!

Kuyu Tipi Hapishaneler Kapatılsın!

Belleğimizde ve Yüreğimizde...

28 Ağustos 2024 Günü Hollanda'da Sevgili Dostumuz, Yoldaşımız Erdal GÖKMEN'i Geçirmiş Olduğu Kalp Krizi Sonucunda, Vefatını Öğrenmenin Derin Acısı ve Üzüntüsü İçindeyiz...

Değerli iki Çocuk Babası Olan Erdal Yoldaşımız Belçika ve Hollanda'da Uzun Yıllardır Kurumlarımızın Faaliyetlerinin Destekçisi ve Emekçisi olan, Yaşadığımız Sorun ve Zorluklarda her daim yanıbaşımızda Bulunarak, Kavgamıza ve Mücadelemize Yaptığı Kalender Katkılarıyla Hatırlanacaktır...

Evet Sevgili, Erdal Yoldaş; Yaşadığımız Çağın Kadim Sorusudur?

İnsanoğlu Adaletsizliğe, Hukuksuzluğa, Kıymet Erozyonuna, Kişilik Kaybına, Yok olan şehirlere, Zulme...Şu vakitler Sıkça Hatırlanamayan Anı ve Kahramanlıklara Alışabilir Mi?

Elbette Yoldaş Erdal; Sana Söz Olsun Alışmayacağız ve Kanıksamayacağız!

Ani ve Beklenmedik Gidişinin Ardından,

Bu Akşam Açık Pencerelerimizden Yıldızlara Bakarak Yeni Yazılacak Hikâye ve Kahramanlıklarımızın Kızıllığıyla Sana Selam Duracak ve Takipçisi olacağız...

Yaşam Yolculuğunda İnceliğinle,Sesinle,Sevginle,Zarif Kişiliğinle, Ufkumuzu ve Yolumuzu Aydınlatarak Her Daim Anılarımızda ve Kavgamızda Yaşayacaksın...

Erdal Yoldaş Seni Memleket Topraklarına Uğurlarken, İyi Ki Seni Tanıdık ve Sevdik...

Anadolumuza Selam Olsun!

Başta GÖKMEN Ailesi Olmak Üzere Dostları, Sevenleri ve Büyük Ailemizin Başı Sağolsun...

Yine de bir umut vardır içimizde, bir yerlerde başka hikâyelere yazılacak.

Biz değil de bizden sonrakiler yaşar, belki anımsar diye...

Göreceksen şimdi gör bizi ERDAL'ım...

Çünkü tabutlar çoğu zaman ışık geçirmezler

YATTIĞIN YER İNCİTMESİN...

IŞIKLAR ve YILDIZLAR YOLDAŞIN OLSUN!

29 AĞUSTOS 2024

AVUSTURYA HALK CEPHESİ

Grup Yorum emekçileri Rezzan Şengül ve Vedat Doğan; Kuyu Tipi olmayan ve arkadaşlarının bulunduğu bir hapishaneye sevk edilmek istiyorlar. Kuyu tipi hapishanelerin kapatılmasını istiyorlar. Talepleri Taleplerimizdir.

Grup Yorum Üyelerinin Talepleri Kabul Edilsin!

Kuyu Tipi Hapishaneler Kapatılsın!

30 Ağustos 2024 tarihi itibariyle; Grup Yorum İdil Kültür Merkezi’nin basılmaması ve Grup Yorum üyelerinin serbest bırakılmaları talepleriyle başlamış olduğu destek açlık grevinin 248. Gününde

BU ARAMA DEĞİL, YIKIMDIR! BU ARAMA DEĞİL, TALANDIR!

YIKILAN, KIRILAN, DÖKÜLEN KURUMLARIMIZA YÖNELİK BU

SALDIRI HUKUKİ DEĞİL, YASA DIŞIDIR!

AKP’nin Faşist Polisleri Kurumlarımızı, Evlerimizi Adeta YIKMAYA Geldiler. Bu Yapılan TALAN VE GASP ARAMASIDIR.

AMAÇ; ARAMA DEĞİL, TERÖR ESTİRMEKTİR

AKP’NİN ESTİRDİĞİ FAŞİST TERÖRLE, NAZİLERİN UYGULADIĞI

FAŞİST TERÖR AYNIDIR.

NAZİ HUKUKUNDA NASIL “DÜŞMAN HUKUKU” SÖZ KONUSUYSA

AKP’DE MİSİLLEME YAPMAK İÇİN DÜŞMANCA SALDIRMIŞTIR.

BU SALDIRILAR TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİMİZE YÖNELİKTİR.

Naziler, Hukuku Toplumda İstemedikleri Kişi ve Gruplar Üzerinde Bir Baskı Aracı Olarak Kullandılar. Muhaliflerini Savunmasız Bırakarak, Yasalarla Tasfiye Ettiler, Toplama Kamplarıyla Da İmha Ettiler. AKP’de NAZİ HUKUKUNU UYGULAYARAK HALKA DÜŞMANLIK SAÇIYOR.

KURUMLARIMIZDA SUÇ VE SUÇLU ARAMANIZA GEREK YOKTUR!

ÇÜNKÜ ASIL SUÇLU KATİL AKP İKTİDARI, İKTİDARIN EMRİNDEKİ HAKİMLER, SAVCILAR VE İŞKENCECİ POLİSLERDİR. HUKUKSUZ ARAMALARA DERHAL SON VERİLMELİDİR!

HAKSIZ TUTUKLANAN TÜM TUTSAKLAR DERHAL SERBEST BIRAKILMALIDIR.

Tutsak Dev-Gençli Uğurcan Gün'e gönderdiğimiz mektupların hapishane idaresinin sakıncalı görmesi sonucu verilmediğini öğrendik. Faşizmin tüm engellemelerine rağmen Tutsak Dev-Gençlilere mektup yazmaya ve yazdırmaya devam edeceğiz!

DEV-GENÇ'Lİ UĞURCAN GÜN YALNIZ DEĞİLDİR!

Almanya'da Tek Tip Elbise dayatmasına karşı 170 gündür süresiz açlık grevinde olan Haydar Demiray direnişini zafer ile sonuçlandırdığını açıkladı. Haydar Demiray tek tip olmayan bir hapishaneye sevk edileceği kesinleşince direnişine ara verdi.

Almanya Hapishanelerinde Olan Haydar Demiray’a Tek Tip Elbise uygulaması dayatıldı. Haydar Demiray Tek Tip Elbiseyi Giymedi, TTE uygulamasını reddetti ve bu dayatmaya karşı direnişe başladı. Alman emperyalizmi, çok iyi bildikleri ayak oyunlarıyla “talebi kabul eder görünüp” direnişi kırmaya çalıştı.

Fakat Haydar Demiray, emperyalizmin oyununu gördü ve talebinin kabul edilmesi nedeniyle ara verdiği süresiz açlık grevine, 2 günlük kısa bir aranın ardından devam etti.

13 Mart 2024 tarihinden beri süresiz açlık grevinde.

Haydar Demiray’a giydirilmek istenen Tek Tip Elbise, sadece Demiray’a giydirilmek istenmiyor.

Onun nezdinde tüm özgür tutsaklara boyun eğdirilmek isteniyor.

Onun nezdinde devrimciler halka “suçlu” olarak gösterilmek isteniyor.

Hapishanelerde direnen tek bir tutsağımız bugüne kadar yalnız kalmadı.

Her bir sahiplenme eylemini bire bir örgütlemeliyiz.

Eylemlerimizle Haydar Demiray’ın Direnişini Büyütelim, Sahiplenmemizi Güçlendirelim!

Direnişi büyütecek olan, Alman emperyalizmine geri adım attıracak olan ÖRGÜTLÜ EMEĞİMİZDİR.

Haydar Demiray, direnişiyle ve sahiplenmemizle bir kez daha kazanacak!

Zafer direnenlerindir.

Kahrolsun Alman Emperyalizm Yaşasın Açlık Grevi Direnişimiz.

Devrimci Olmak Anti Faşist Olmak Suç Değil Görevdir.

Suçlu Değiliz Devrimciyiz, Tek Tip Elbise Giymedik Giymeyeceğiz.

Tek Tip Elbise Dayatmasına Son Verilsin

Dayanışma ve direnenleri sahiplenme, ezilenlerin silahıdır.

Haydar Demiray’ın direnişi bizim direnişimizdir.

HAYDAR DEMİRAY’I SAHİPLENMELİYİZ,

TEK TİP ELBİSE KARŞISINDAKİ BARİKATI, BÜYÜTMELİYİZ!

Her bir sahiplenme eylemini bire bir örgütlemeliyiz.

Grup Yorum emekçileri Rezzan Şengül ve Vedat Doğan; Kuyu Tipi olmayan ve arkadaşlarının bulunduğu bir hapishaneye sevk edilmek istiyorlar. Kuyu tipi hapishanelerin kapatılmasını istiyorlar. Talepleri Taleplerimizdir.

Grup Yorum Üyelerinin Talepleri Kabul Edilsin!

Kuyu Tipi Hapishaneler Kapatılsın!

BU ARAMA DEĞİL, YIKIMDIR! BU ARAMA DEĞİL, TALANDIR!

YIKILAN, KIRILAN, DÖKÜLEN KURUMLARIMIZA YÖNELİK BU

SALDIRI HUKUKİ DEĞİL, YASA DIŞIDIR!

AKP’nin Faşist Polisleri Kurumlarımızı, Evlerimizi Adeta YIKMAYA Geldiler. Bu Yapılan TALAN VE GASP ARAMASIDIR.

AMAÇ; ARAMA DEĞİL, TERÖR ESTİRMEKTİR

AKP’NİN ESTİRDİĞİ FAŞİST TERÖRLE, NAZİLERİN UYGULADIĞI

FAŞİST TERÖR AYNIDIR.

NAZİ HUKUKUNDA NASIL “DÜŞMAN HUKUKU” SÖZ KONUSUYSA

AKP’DE MİSİLLEME YAPMAK İÇİN DÜŞMANCA SALDIRMIŞTIR.

BU SALDIRILAR TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİMİZE YÖNELİKTİR.

Naziler, Hukuku Toplumda İstemedikleri Kişi ve Gruplar Üzerinde Bir Baskı Aracı Olarak Kullandılar. Muhaliflerini Savunmasız Bırakarak, Yasalarla Tasfiye Ettiler, Toplama Kamplarıyla Da İmha Ettiler. AKP’de NAZİ HUKUKUNU UYGULAYARAK HALKA DÜŞMANLIK SAÇIYOR.

KURUMLARIMIZDA SUÇ VE SUÇLU ARAMANIZA GEREK YOKTUR!

ÇÜNKÜ ASIL SUÇLU KATİL AKP İKTİDARI, İKTİDARIN EMRİNDEKİ HAKİMLER, SAVCILAR VE İŞKENCECİ POLİSLERDİR. HUKUKSUZ ARAMALARA DERHAL SON VERİLMELİDİR!

HAKSIZ TUTUKLANAN TÜM TUTSAKLAR DERHAL SERBEST BIRAKILMALIDIR.

6 Şubat 2024 tarihinde Çağlayan eylemi sonrasında AKP faşizmi tarafından halkı teslim almak, devrimciliği imha etmeye yönelik yapılan baskın terörüyle oluşturulan komployla tutuklanan 61 KİŞİNİN TUTSAKLIĞININ 201. GÜNÜ

HAYDAR DEMİRAY YALNIZ DEĞİLDİR!

HAYDAR DEMİRAY KATLETTİDMEYECEĞİZ!

HAYDAR DEMIRAY YALNIZ DEĞİLDİR!

Almanya Hapishanelerinde Olan Haydar Demiray’a Tek Tip Elbise uygulaması dayatıldı. Haydar Demiray Tek Tip Elbiseyi Giymedi, TTE uygulamasını reddetti ve bu dayatmaya karşı direnişe başladı. Alman emperyalizmi, çok iyi bildikleri ayak oyunlarıyla “talebi kabul eder görünüp” direnişi kırmaya çalıştı.

Fakat Haydar Demiray, emperyalizmin oyununu gördü ve talebinin kabul edilmesi nedeniyle ara verdiği süresiz açlık grevine, 2 günlük kısa bir aranın ardından devam etti.

13 Mart 2024 tarihinden beri süresiz açlık grevinde.

Haydar Demiray’a giydirilmek istenen Tek Tip Elbise, sadece Demiray’a giydirilmek istenmiyor.

Onun nezdinde tüm özgür tutsaklara boyun eğdirilmek isteniyor.

Onun nezdinde devrimciler halka “suçlu” olarak gösterilmek isteniyor.

Hapishanelerde direnen tek bir tutsağımız bugüne kadar yalnız kalmadı.

Her bir sahiplenme eylemini bire bir örgütlemeliyiz.

Eylemlerimizle Haydar Demiray’ın Direnişini Büyütelim, Sahiplenmemizi Güçlendirelim!

Direnişi büyütecek olan, Alman emperyalizmine geri adım attıracak olan ÖRGÜTLÜ EMEĞİMİZDİR.

Haydar Demiray, direnişiyle ve sahiplenmemizle bir kez daha kazanacak!

Zafer direnenlerindir.

Kahrolsun Alman Emperyalizm Yaşasın Açlık Grevi Direnişimiz.

Devrimci Olmak Anti Faşist Olmak Suç Değil Görevdir.

Suçlu Değiliz Devrimciyiz, Tek Tip Elbise Giymedik Giymeyeceğiz.

Tek Tip Elbise Dayatmasına Son Verilsin

Dayanışma ve direnenleri sahiplenme, ezilenlerin silahıdır.

Haydar Demiray’ın direnişi bizim direnişimizdir.

HAYDAR DEMİRAY’I SAHİPLENMELİYİZ,

TEK TİP ELBİSE KARŞISINDAKİ BARİKATI, BÜYÜTMELİYİZ!

Her bir sahiplenme eylemini bire bir örgütlemeliyiz.

BU ARAMA DEĞİL, YIKIMDIR! BU ARAMA DEĞİL, TALANDIR!

YIKILAN, KIRILAN, DÖKÜLEN KURUMLARIMIZA YÖNELİK BU

SALDIRI HUKUKİ DEĞİL, YASA DIŞIDIR!

AKP’nin Faşist Polisleri Kurumlarımızı, Evlerimizi Adeta YIKMAYA Geldiler. Bu Yapılan TALAN VE GASP ARAMASIDIR.

AMAÇ; ARAMA DEĞİL, TERÖR ESTİRMEKTİR

AKP’NİN ESTİRDİĞİ FAŞİST TERÖRLE, NAZİLERİN UYGULADIĞI

FAŞİST TERÖR AYNIDIR.

NAZİ HUKUKUNDA NASIL “DÜŞMAN HUKUKU” SÖZ KONUSUYSA

AKP’DE MİSİLLEME YAPMAK İÇİN DÜŞMANCA SALDIRMIŞTIR.

BU SALDIRILAR TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİMİZE YÖNELİKTİR.

Naziler, Hukuku Toplumda İstemedikleri Kişi ve Gruplar Üzerinde Bir Baskı Aracı Olarak Kullandılar. Muhaliflerini Savunmasız Bırakarak, Yasalarla Tasfiye Ettiler, Toplama Kamplarıyla Da İmha Ettiler. AKP’de NAZİ HUKUKUNU UYGULAYARAK HALKA DÜŞMANLIK SAÇIYOR.

KURUMLARIMIZDA SUÇ VE SUÇLU ARAMANIZA GEREK YOKTUR!

ÇÜNKÜ ASIL SUÇLU KATİL AKP İKTİDARI, İKTİDARIN EMRİNDEKİ HAKİMLER, SAVCILAR VE İŞKENCECİ POLİSLERDİR. HUKUKSUZ ARAMALARA DERHAL SON VERİLMELİDİR!

HAKSIZ TUTUKLANAN TÜM TUTSAKLAR DERHAL SERBEST BIRAKILMALIDIR.

Grup Yorum emekçileri Rezzan Şengül ve Vedat Doğan; Kuyu Tipi olmayan ve arkadaşlarının bulunduğu bir hapishaneye sevk edilmek istiyorlar. Kuyu tipi hapishanelerin kapatılmasını istiyorlar. Talepleri Taleplerimizdir.

Grup Yorum Üyelerinin Talepleri Kabul Edilsin!

Kuyu Tipi Hapishaneler Kapatılsın!

TAYAD’lı Aileler’den Hasan Basri Yıldız destek açlık grevi ile ilgili yaptığı açıklamada şu sözlere yer verdi:

Merhabalar; kuyu tipi hapishanelerine karşı sürdürülen süresiz açlık grevi direnişinde bugün Rezzan Şengül ve Vedat Doğan 150'inci günlerindeler.

Kuyu tipi hapishaneleri bu ülkede tecritin en koyu haliyle uygulanan işkencehanelerdir.

Rezzan Şengül ve Vedat Doğan'ın sürdürmüş olduğu açlık grevi direnişine biz de TAYAD'lı Aileler olarak bir günlük destek açlık grevindeyiz.

Kuyu Tipi Hapishaneler İşkencedir, Suçtur!

Bu nedenle Kuyu Tipi Hapishaneleri Kapatılsın!

Direnişçilerin Talepleri Kabul Edilsin!

Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde bir araya gelen TAYAD’lı Aileler, S-R-Y Kuyu Tipi Hapishaneler ile ilgili bilgilendirme yaptı. Ardından, Oktay Kelebek ve Cem Dursun’un direnişlerinin 180’inci gününde taleplerinin karşılanması sonucu zaferle sonuçlandığını vurguladı.

Son olarak TAYAD’lı Aileler, S-R-Y Kuyu Tipi Hapishanelere karşı her hafta cumartesi günleri meydanlarda olacaklarını vurgulayarak basın açıklamasını iradi olarak sonlandırdı.

TAYAD’lı Aileler’in açıklaması şu şekildedir:

“Kanser hastası Hasan Karapınar, 19 Ağustos Pazartesi günü pet çekimi için gittiği Kocaeli Şehir Hastanesi’nde, doktor tarafından kelepçeli muayene dayatıldığı için hayati önem taşıyan pet çekimini yaptıramadan hapishaneye geri götürülmüştür.

Kelepçeli muayene işkencedir. Doktorluk etiği gereği yapılması gereken en basit hasta haklarını uygulanmaması, Hipokrat yeminini ve İstanbul protokolünün tanımayan insan yaşamını hiçe sayan, Mengele artığı doktorların peşini bırakmayacağız.

Hasan Karapınar’ın 23 Ağustos Cuma günü çektirdiği ultrason çekiminde boyunda ve koltuk altında lenf nodları kötü olduğunu, karaciğer dalak büyümesi tespit edildiğini, bu büyüme yağlanmadan kaynaklı büyümüş olabileceğini bağımsız hekimler tarafından bilgi alınmıştır.”

Özgür Tutsak Erdal Gündoğdu’nun Antalya Kuyu Tipi Hapishanesi’nden gönderdiği hak gaspları ile ilgili mektubu şu şekildedir:

Haziran Ayı Hak Gaspları

Sohbet; bulunduğumuz hapishanede geldiğimiz günden beri haftalık 10 saat olan sohbet hakkı uygulanamıyor. Fiziki şartlar öne sürülüyor, 45/1 No’lu genelgede olmayan aynı dava tutsakları da gerekçeler arasında yer alıyor.

Kitap-yayın; kitap hakkımız 2 ayda bir 20 kitapla sınırlandırılıyor. Değişim zamanı olarak ise tekli aylarda ayın 15’i gibi deniliyor. Kitap daha sonra gelmişse yine ikinci bir tekli ayı beklemek durumunda kalıyoruz. İstediğimiz dergiler ise kargo yoluyla da kabul edilmiyor. Dış kantinden istenebilecek dergiler de kendi belirledikleri 3-5 gereksiz dergiler yer alıyor.

Kamera; hücre içerisindeki kamera sorunu çözülmüş değil. AİHM’nin kararlarına rağmen bunun bakanlık uygulaması olduğunu söylemeye devam ediyorlar. Tutsakların özel yaşamının her anını taciz derecesinde ihlal ediyorlar. Ölçülülük esasını bu hapishanede hiçbir haliyle uygulamıyorlar.

İç çamaşır-çorap; iç çamaşırı, çorap, havlu gibi özel kıyafetlerin kantinden karşılanmasını istiyorlar. Gerekçe olarak bu kıyafetlere ‘uyuşturucu’ emdirilebileceği söyleniyor. Bunu yaparak siyasi kimliğimizi de saldırmış oluyorlar.

Aynı şekilde çamaşır suyunu hücre içerisine vermiyorlar. Lazım olunca mazgaldan bir kapla alabiliyoruz.

Sağlık; hastane sevklerinde tekli ring dayatması var. Tekli ring olduğu zaman kabul etmiyoruz.

Buradaki revirden ilaçlarımızın karşılanabilmesi için çok uğraşıyoruz. Artık sistemli bir politika haline getirdikleri ilaçlarımızın karşılanmamasına itiraz ediyoruz.

Örneğin bir aydan fazladır ben şeker ölçüm striplerini almadım. Önümüzdeki haftalarda alıp almayacağım ise belli değil. Oysa TİP1 diyabet hastası olduğum için benim için hayati öneme sahip!

Erdal Gündoğdu

01.07.2024

TAYAD’lı Aileler’in kurumsal X (Twitter) hesabından da yayınlanan videolu açıklamada Hasan Basri Yıldız şu sözlere yer verdi:

Merhaba; bugün kanser hastası devrimci tutsak Hasan Karapınar'ın tedavisinin engellenmesiyle nedeniyle buradayız.

Kandıra 2 No'lu F Tipi Hapishanesi idaresi ve Kocaeli Şehir Hastanesi başhekimi ve başhekim yardımcısı ve Doktor Beytullah Altınkaynak'ın Hasan Karapınar'ın kelepçelerini çözmemesi nedeniyle tedavi hakkının engelleniyor olduğu gerçeğini biz haftalardır yaşıyoruz.

Hasan Karapınar'ın ailesinden gelen telefonlarda H. Karapınar'ın kelepçelerinin çözülmediğinin, boğazında kitleler olduğunun, bu kitlelerin ne olduğuna dair pet çekiminin yapılması için defalarca sevk alıp hastaneye gittiğinin, fakat yine de kelepçelerinin çözülmeden hapishaneye geri döndüğü gerçeğini öğreniyoruz.

Buradan soruyoruz hem Kocaeli Şehir Hastanesi Başhekimine hem de Beytullah Altınkaynak'a: Dünya görüşünüzün farklı olması nedeniyle bir insana kelepçeli tedavi olma işkencesini dayatma hakkını nereden buluyorsunuz?

İstanbul Protokolü, doktorluk ahlakı, hekimlik etiği… tüm bu ahlakı, etiği yok sayıyorsunuz!

Ama bir de Hasan Karapınar'a bakın; hayatı pahasına kelepçeli bir hayvan gibi muayene olmayı ret ediyor. Çünkü insanlık onuru-ahlakı taşıyor.

Siz bu insanlık onurunu, ahlakı taşıyacak mısınız? Doktorluk hekimlik etiğini, ahlakını gösterecek misiniz?

Yoksa Hasan'ı, Hasan'ın hayati sağlığını riske atmaya devam edeceksiniz?

Bir insanın hayatının bu nedenle riske atılmasını hesabını nasıl vereceksiniz, soruyoruz.

Bu nedenle tekrar uyarıyoruz; Hasan'ın başına gelebilecek her türlü olumsuzluktan sorumlu olacaksınız! Bunun hesabını veremeyeceksiniz!

Hasta tutsakların İnfaz Kanunu'nun 16 Maddesi'ne göre zaten kanser hastası, kalp hastası tutsakların hapishanede tedavi olamayacakları çok açık ve tahliye olmaları gerekiyor. Kanun buna yol veriyor!