Mart 2024


AKP faşizminin halkımıza reva gördüğü adaletsizliklere karşı direnişlerin teslim olmayan öncü gücü Direnişler Meclisi, tutsak yoldaşlarına adalet ve özgürlük talep etmeye devam ediyor.

Direnişler Meclisi, 30 Mart’ta tekrardan çağrılarını yineleyerek emekçi yoldaşları Merve Demirel’in serbest bırakılmasını ve komplo dosyaların son bulmasını yineledi.

Direnişler Meclisi’nin kurumsal sosyal medya X (Twitter) sayfasında yayınlanan videolu çağrıda şu mesaj ve açıklama bulunuyordu:

AKP Faşizmi Komplolardan, İtirafçılardan Medet Umuyor!

Kurduğu Komplo Dosyalarla Paçalarına Yapıştırdıkları İtirafçıların Yalan Beyanları ile Ömrünü Uzatmaya Çalışıyor, Ama Adalet Mücadelesini Bitiremedi…

Adalet İsteyenleri Susturamadı…

Çünkü; Tutsak Direnişler Meclisi Emekçisi Merve Demirel'in Dediği Gibi, "Bu Ülkede Adalete İnanlar Var"

(Direnişler Meclisi emekçisi Özgür Tutsak Merve Demirel'in Yüksel Direnişi döneminde yaptığı konuşmalarından biri)

"Biz de burada koca bir halk kendimizi savunuyoruz, açlık ve yoksulluk içinde olduğumuzu haykırıyoruz. Ve tarih, işte bu yalanları bir bir kaydederken bu halkın verdiği mücadeleyi de kaydedecek. Ve onlar yalanların içinde, hızla sonlarına yaklaşırken; bizler de mücadeleye inanan, adalete inanan, insan onuruna inanan halk elbet adaletli günleri yaşayacak. Buna inanıyoruz. Bu inançla direnişimizi sürdürüyoruz."

Komplo Dosyalar Bozulsun, Komplolarla Tutuklanan Direnişler Meclisi Emekçisi Merve Demirel Serbest Bırakılsın!




AKP faşizminin 6 Şubat Çağlayan eylemi sonrası halkı teslim almak, devrimciliği imha etmeye yönelik saldırı ve baskın terörü sonucu 100’ün üzerinde devrimci, demokrat gözaltına alındı.

Gözaltına alınan ve oluşturulan komployla tutuklanan 61 kişinin tutsaklığının 51’inci günü bugün (31 Mart) itibariyle geride kaldı.

Adaletsizliğe, Komplolara Karşı Direneceğiz!

AKP faşizminin 6 Şubat Çağlayan eylemi sonrası hazırladığı komplo dosyalar sonucunda tutuklanan Grup Yorum emekçisi Dilan Poyraz, Özgür Tutsak bulunduğu hapishaneden halk için sanat yapmaya ve üretmeye devam edeceklerini vurguladığı mektubu ve Yorum emekçisi tutsak yoldaşlarıyla çektirdiği fotoğraf gönderdi.

Grup Yorum’un kurumsal sosyal medya hesaplarında da 31 Mart’ta paylaşılan mektupta Poyraz şu sözleri kaleme almıştır:

“(…)

Biz iyiyiz; 15 Şubat’ta bildiğin gibi MESAM ziyaretinden sonra çıkışta sokak ortasından resmen kaçırılarak gözaltına alındık. ‘İfade eksikliği var’ denildi. Emniyet’e gidince çektiğimiz bir videodan kaynaklı terör propagandası yaptığımızı -sözüm ona- öğrendik.

Oysa halkımız bizi iyi bilir. Halkın çocukları olarak bu ülkedeki adaletsizliğe karşı şarkılarımızı söyledik. Madenlerde bizi katlederek yok edenlere karşı söyledik. Düğünlerde, grevlerde, meydanlarda… Grup Yorum her yerde… Ötesi yok.

Onun için halkın sanatçılarının payına tutsaklık hep düşüyor. En azından gönlümüz rahat. Ne çaldık ne çırptık ne elimize halkın kanı değdi…

Tek suçumuz Yorum’cu olmamız. Bu da bizim için gurur…







İstanbul Devrimci İşçi Hareketi emekçileri, 30 ve 31 Mart’ta umudun ve gerçeklerin sesi Halk Okulu dergisi dağıtımı yaptı.

Yapılan çalışmada “Faşizmin derdi seçimler; devrimcilerin derdi siyasi gerçekleri halka ulaştırmak!” sözünü vurgulayan DİH emekçileri, yaptıkları çalışmalarda derginin 228’inci sayısının QR kodlu kapak çıktılarından toplam 50 adet halka ulaştırdı.

Ve çalışmayla ilgili yapılan açıklamada “Siyasi Gerçekleri Halka Ulaştırmaya Devam Edeceğiz!” sözüne yer verildi.


29 Mart 2024 tarihinde Solingen'de  Neo Naziler yeni bir ırkçı saldırı gerçekleştirdi. Almanya'nın Solingen kentinde, kundaklanan bir binada 4 kişi yakılarak öldürüldü. Yakılarak öldürüldü diyoruz. Çünkü çoğunlukla yabancı kökenli ailelerin oturduğu bina, Wuppertal Savcılığı tarafından yapılan açıklamaya göre  yanıcı madde dökülerek yakıldı.

 

Wuppertal Savcılığı "Aile, dairedeki duman dedektörünün alarm vermesiyle hemen evden çıkmış ama yangının her yeri sarması nedeniyle kaçmayı başaramamışlar. Cesetlerin bulunma şekli bunu gösteriyor"   şeklinde yaptığı açıklama saldırının niteliğini gösteriyor.  Saldırı, Neo-Naziler tarafından gerçektirilmiştir. Daha önceki ırkçı saldılarda yaşandığı gibi, emeğiyle  yaşamaya çalışan Türkiye'li ailelerimiz katledilmiş, göstermelik açıklamalarla devlet yetkilileri üzüntülerini bildirmiştir. Ve arkasından şüpheli olarak gözaltına bir kişi serbest bırakılmıştır.

 

Alman devleti, demokratik hak ve özgürlükleri için örgütlenen, mücadele eden demokratları, devrimcileri tutuklu yargılıyor.  Onlara hiçbir hak ve özgürlük tanımıyor. Ancak Neo Nazilere sınırsız hak ve özgürlük tanıyor!

Avrupa ve diğer Avrupa emperyalist devletleri içine düştükleri ekonomik krizden çıkmak için yabancı düşmanlığını körüklüyor,  Almanya veya bir başka Avrupa ülkesinde hemen her gün bir ırkçı saldırı karşımıza çıkıyor.

 

Biz Avrupa'da yaşayan Türkiye'liler olarak ırkçı saldırılara karşı, bir araya gelmeli, örgütlenmeliyiz.  Bu yaşadığımız ne ilk ırkçı saldırı, ne de son olacak. Bu gerçeği görmeliyiz.  Solingenlerin artarak devam etmemesi için, çocuklarımızın, gençlerimizin geleceği için birleşmeliyiz, örgütlenmeliyiz.

 

Özgür ve onurlu bir yaşam için hakkımız için birleşelim!

 

 

KAHROLSUN IRKÇI SALDIRILAR!

YAŞASIN HALKLARIN KARDEŞLİĞİ!

 

 

FRANSA HALK CEPHESİ


Almanya'nın Berlin şehrinde 30 Mart cumartesi günü Terör Örgütü NATO'ya karşı yürüyüş yapıldı. Faşist 129 Yasaları Kaldırılsın Komitesi ve süresiz açlık grevinde olan İleni Lena Açıkgöz de yürüyüşte yerini aldı.

 

Yürüyüşte NATO'ya karşı 35 imza toplandı ve 150 bildiri dağıtıldı. Aynı zamanda 100 tane açlık grevi bildirisi dağıtılarak yürüyüşe gelenlere açlık grevi de anlatıldı. Aynı zamanda birçok kişiyle ilişki kuruldu.

 

Faşist 129 Yasaları Kaldırılsın Komitesi'nden 8 kişinin katıldığı yürüyüş 2 saatin sonunda bitti.

 

NATO Emperyalizmin Eli Kanlı Terör Örgütüdür!

 

NATO Tüm Ülkelerden Defol!



















31 Mart 2024 itibariyle Süresiz açlık grevinin 63.gününde olan Kemal Gün 29 Ocak 2024’te bir komplo sonucu tutuklanan Kızı Beyhan Gün'ün Serbest Bırakılması İçin Süresiz Açlık Grevine başlamıştı. Bugüne kadar tüm iktidarlar gibi faşist AKP iktidarı da Halkların inanç özgürlüğünü baskı altına alıp ve sistem içine yönlendirerek, asimle ederek yozlaştırmaya çalışmışlar. Ama Halkların inançlarını ve direniş kültürünü yok edemeyecekler. Direnen Kemal Gün ve Tüm Devrimci Tutsaklar bunun kanıtıdır.

Kemal Gün'ün Sincan 2 No'lu Yüksel Güvenlikli Hapishaneye Sürgün sevk edildiği Bilgisi Verildi.

 

Sürgün Sevk İşkencesine Son

Açlık Grevi Direnişinin 63.Gününde tutsaklık Koşullarında Açlık Grevi Direnişine Devam Ediyor.

İstanbul PSAKD Sarıyer Şubesi Zeynep Yıldırım Cem evi Başkanı Kızı Beyhan Gün’ün serbest bırakılması için babası Kemal Gün süresiz açlık grevine başlamıştı. 6 Şubat'ta başlatılan operasyon ile gözaltına alınan Kemal Gün 80 yaşında olmasına rağmen acizce tutukladılar. Bulunduğu Hapishanede Süresiz açlık grevini devam eden Kemal Gün (Kemal Amca) nın talepleri kabul edilerek derhal serbest bırakılmalıdır.

 

İnanç Özgürlüğü İstemek Suç Değildir!

Komplolarla Tutuklanan TAYAD’LI Aileler Serbest Bırakılsın!

Kemal Gün ve Kızı Beyhan Gün Derhal Serbest Bırakılsın!

 


Bolu F tipi Hapishanesi Özgür Tutsakları Nurettin Kaya’nın yanlarına getirilmesi talebiyle süreli-süresiz açlık grevine başladıklarını duyurdu.

Nurettin Kaya, Erzurum   Dumlu 1 Nolu Yüksek Güvenlikli hapishanesinden, Bolu F Tipi hapishanesine sevk edildi, talepleri yerine getirilmediği için ölüm orucu direnişi, 164. gününde sürüyor.

Nurettin Kaya’nın talepleri kabul edilsin!

Kuyu Tipi hapishaneler kapatılsın!


Faşist AKP İktidarı, Çağlayan Adliyesi Önündeki Eylemin Ardından Demokratik Kurumlara, Evlere Yönelik Arama ve Gözaltı Adı Altında Bir YIKIM SALDIRISI Yaptı, Yüzden Fazla Devrimci ve Halktan İnsan Gözaltına Alındı, 61 Kişi Tutuklandı.

BU ARAMA DEĞİL, YIKIMDIR! BU ARAMA DEĞİL, TALANDIR!

YIKILAN, KIRILAN, DÖKÜLEN KURUMLARIMIZA YÖNELİK BU

SALDIRI HUKUKİ DEĞİL, YASA DIŞIDIR!

AKP’nin Faşist Polisleri Kurumlarımızı, Evlerimizi Adeta YIKMAYA Geldiler. Bu Yapılan TALAN VE GASP ARAMASIDIR.

AMAÇ; ARAMA DEĞİL, TERÖR ESTİRMEKTİR

AKPNİN ESTİRDİĞİ FAŞİST TERÖRLE, NAZİLERİN UYGULADIĞI

FAŞİST TERÖR AYNIDIR.

NAZİ HUKUKUNDA NASIL DÜŞMAN HUKUKUSÖZ KONUSUYSA

AKP’DE MİSİLLEME YAPMAK İÇİN DÜŞMANCA SALDIRMIŞTIR.

BU SALDIRILAR TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİMİZE YÖNELİKTİR.

Naziler, Hukuku Toplumda İstemedikleri Kişi ve Gruplar Üzerinde Bir Baskı Aracı Olarak Kullandılar. Muhaliflerini Savunmasız Bırakarak, Yasalarla Tasfiye Ettiler, Toplama Kamplarıyla Da İmha Ettiler. AKP’de NAZİ HUKUKUNU UYGULAYARAK HALKA DÜŞMANLIK SAÇIYOR.

KURUMLARIMIZDA SUÇ VE SUÇLU ARAMANIZA GEREK YOKTUR!

ÇÜNKÜ ASIL SUÇLU KATİL AKP İKTİDARI, İKTİDARIN EMRİNDEKİ HAKİMLER, SAVCILAR VE İŞKENCECİ POLİSLERDİR. HUKUKSUZ ARAMALARA DERHAL SON VERİLMELİDİR!

HAKSIZ TUTUKLANAN TÜM TUTSAKLAR DERHAL SERBEST BIRAKILMALIDIR.


31 Mart 2024
Tarihi itibariyle Lena İleni Açıkgöz 264 gündür Almanya’daki 129A/B yasalarına karşı ve devrimci tutsakların özgürlüğü için süresiz Açlık Grevinde!

Açlık Grevi Direnişinin Talepleri:

1- Adalet Bakanlığı şu an devam eden Devrimci Gazeteci Özgül Emre, Grup Yorum Emekçisi İhsan Cibelik, Antifaşist Serkan Küpeli'nin davasını geri çekmelidir!

2- Devrimci ve Anti-Faşist Tutsaklar Özgül Emre, İhsan Cibelik, Serkan Küpeli TUTUKSUZ YARGILANSINLAR!

3- Her türlü Dijital delil suç delili olarak kullanılmaktan çıkarılsın! Dijitallerin güvenirliği ve delil niteliği yoktur!

4- Almanya Anayasayı Koruma örgütünün (Verfassungsschutz) devrimciler hakkında hazırladığı raporlar meşru değildir, mahkemelerde delil olarak kullanmaktan çıkarılsın!

5- Almanya Federal Başsavcısı Peter Frank Özgül Emrelere yapılan operasyondan kısa bir süre sonra Türkiye Adalet Bakanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüştü ve onur madalyası aldı. Bu görüşmede neler konuşuldu ve Savcı Peter Frank hangi hizmetler sonucu onur madalyası aldı?

-AÇIKLANSIN!

6- 5 yıldır oturum hakları için direnen Almanya direnişleri Meclisinin oturumu geri verilsin!

Siyasi nedenlerle verilenden oturum hakkının siyasi nedenlerle alınması hukuksuzdur ve meşru değildir!

Bu anlamda İlker Şahin’e verilen ceza kaldırılsın!

 

7- FAŞİST 129,129 A ve B yasaları Kaldırılsın!

 

Faşist 129 Yasası Kaldırılsın Komitesi


Tutsak Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TAYAD), 30 Mart’ta ölüm orucu direnişini 163’üncü günde geride bırakan Özgür Tutsak Nurettin Kaya için Bolu F Tipi Hapishanesi ile telefon görüşmesi yaptı.

TAYAD, ilk olarak yaptığı bilgilendirme ve çağrıda, Nurettin Kaya’nın 163’üncü günü geride bıraktığını belirterek “Talebi bireysel talepler değildir. Kuyu Tipi Hapishaneler Kapatılsın, Erzurum Dumlu 1 No’lu Hapishanesi’nde 11 Mart’tan beri Süresiz Açlık Grevinde olan Alişan Gül ve Cemil Kurt’un bulunduğu hapishaneye sevk edilsin…” çağrısı yaptı.

Ayrıca, telefon görüşmesi ile ilgili yapılan bilgilendirmede; Bolu F Tipi Hapishane müdürlerinin suç işlediğini belirterek telefonlarına çıkmadıkları belirtildi.

Bolu F Tipi Hapishanesi, Nurettin Kaya’nın direnişinde kullanması gereken ilaçlardan olan saf B1 vitamin ilacını vermiyor. Hapishane idaresi ‘ilacın piyasada olmadığını’ söyleyerek açıkça yalan söylemektedir.

Bu keyfi uygulama ve yalanlarla ilgili TAYAD yaptığı açıklamada “Nurettin Kaya’nın başına gelecek en küçük olumsuzluktan Bolu F Hapishanesi müdürleri, Adalet Bakanlığı sorumludur!”


Author Name

Halkın Sesi TV

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.